ISIRGAN ya da ısırganotu denen otsu bitkilerin bütün gövdesi ve yaprakları, değdiği yeri gerçekten de böcek ısırmış gibi yakıp kaşındı-
ran tüylerle kaplıdır. Dünyanın bütün ılıman bölgelerine dağılmış 50 kadar ısırgan türünden en yaygını büyük ısırgan (Urtica dioica) ile küçük ısırgandır (Urtica urens). Avrupa, Kuzey Afrika, Asya ve Anadolu'nun yerli bitkisi olan büyük ısırgan daha çok nemli orman diplerini, su kenarlarını ve suya yakın gölgeli yerleri sever. Küçük ısırgan ise genellikle yıkıntılarda, duvar ve kaya diplerinde, yarı gölgelik yerlerde yetişir. Büyük ısırgan çokyıllık bir bitkidir ve 1,5 metreye kadar boylanabilir; biryıllık olan küçük ısırganın yüksekliği 50-60 santimetreyi aşmaz. Türlerden her ikisinde de yaprakların uçları sivri, kenarları testere gibi dişlidir. Yaprakların koltuğundan, belirgin taçyaprakları olmayan yeşilimsi çiçek kümeleri çıkar. Büyük ısırganda dişi ve erkek çiçekler ayrı bitkilerde, küçük ısırganda ise aynı bitkinin üzerinde bulunur. Yaprakların üst yüzeyinde pek sert olmayan ince tüyler ve her tüyün dibinde yakıcı bir sıvı içeren küçük kesecikler vardır. Bitkiye hafifçe dokunur ya da sürtünürseniz, bu tüylerin uçları deriyi deler ve keseciklerde-ki yakıcı sıvının bir bölümü deliklerden içeriye sızarak deriyi kızartır, kaşındırır, hatta ağrı verir. Buna karşılık bitkiyi kuvvetlice kavrar ya da çıplak ayakla tekmelerseniz, yakıcı tüyler deriye batamadan kıvrılacağı için canınız yanmaz.
Bitki pişirildiği zaman bu yakıcı madde etkisini yitirdiğinden, Türkiye'nin bazı yörelerinde küçük ısırganın yaprakları sebze olarak yenir. Kurutulduğunda da tüyleri döküldüğü için hayvanlara yem olarak verilir. Eskiçağlarda, bu bitkinin değdiği yerlerde deriye kan hücum ettiğini gören insanlar, ısırganotlarını tüylerini örselemeden alıp deriye yapıştırarak romatizma ağrılarına karşı yakı gibi kullanırlarmış. Bugün de ısırganların iştah açıcı ve idrar söktürücü özelliğinden yararlanılır.
21 Aralık 2008 Pazar
Isırganın Faydaları
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder